İçeriğe geç

Tüm sıfat mı ?

Tüm Sıfat Mı?

İzmir’de yaşıyorum, 25 yaşımdayım, yani yaşlandığımı hissediyorum ama tam olarak hangi yaştan sonra yaşlandığımı çözemiyorum. Arkadaşlarla bazen derin konularda sohbet ederken, birden “Tüm sıfat mı?” sorusu kafama takılıyor. Hani bazen kelimeler o kadar ağırlaşıyor ki, insan kendisini dilci gibi hissetmeye başlıyor. “Hadi ya, bu cümlede bu kadar sıfat kullanılır mı?” diye içinden geçiriyorsun, sonra bir bakıyorsun ki, aslında herkesin günlük konuşmalarında yaptığı bir şey bu.

İçsel diyaloglarımdan birinin küçük bir kesiti işte böyle başlıyor. Hani o an, “Tüm sıfat mı?” sorusuyla hayatımın anlamını sorgularken, bir de üstüne bu yazıyı yazma kararı aldım. Tabii ki, yazının sonunda geriye dönüp baktığımda tüm bu sıfatların bana ne ifade ettiğini, aslında onlara ne kadar takıldığımı anlayacağım.

Sıfatlar: Bu Kadar Çok Kullanılmalı Mı?

Hadi gelin, önce “sıfat” ne demek, ona bakalım. Sıfat, kelimeleri tanımlamak için kullandığımız sözcükler. Hani, işin özünde; bir şeyin, birinin, bir olayın, bir durumun nasıl olduğunu, ne olduğunu anlatan kelimelerdir. Ama bazen sıfatlar, her şeyin üzerine dökülen bir sos gibi olabiliyor. “Küçük”, “büyük”, “hızlı”, “yavaş”, “tatlı”, “bencil”… Bir de bunların şık versiyonları var: “Çok tatlı”, “Aşırı hızlı”, “Tam anlamıyla bencil.”

İzmir’de bir kafede arkadaşlarımla buluşuyorum, her biri bana birer sıfatla selam veriyor. “Bugün çok tatlısın,” diyor biri. “Kendi halinde, ama biraz neşeli,” diyor diğeri. Bu arada ben bunları duyarken içimden şöyle geçiriyorum: “Ya, bu kadar sıfatla mı, gerçekten?” Sonra düşündüm, ben ne zaman kendimi yeterince tanımlayabilirim ki?

İçimden Geçenler: “Tüm Sıfat Mı?”

Bir an kafamda arkadaşımın sözleri dönüyor: “Bence sen çok eğlencelisin ama bazen biraz sinir bozucu olabiliyorsun.” İç sesimle başlıyorum sorgulamaya: “Sinir bozucu mu? Tamam, kabul, bazen çok komik oluyorum. Ama sinir bozucu olma hakkımı kime veriyorsunuz?” O an içimden gelen bir ses şöyle diyor: “Ya, bu kadar sıfat mı? Bir insanın kişiliğini anlatmanın bu kadar kısa yolu olabilir mi? Şu hayatı biraz daha az tanımlasak, belki daha anlamlı olur.”

Bir başka arkadaşımın, “Yani, çok iyi insansın ama bazen fazla ciddi oluyorsun,” demesi üzerine içimdeki filozof uyanıyor. “Fazla ciddi mi oluyorum? Ayy, dikkat etmeliyim! Bir dakika, ciddi olmak ne demek ki? Sıfatlar üstü sıfat mı, yoksa ‘fazla ciddi’ olma seviyesini belirlemek için daha çok analiz mi yapmam gerek?” Hadi ama, bunları bir düşününce insan kendini biraz komik hissetmiyor mu?

Sıfatların Gücü: Komik Bir Diyalog

Geçen gün bir arkadaşım bana yeni aldığı telefonunu gösterdi. “Vay, bu telefon ne kadar güzelmiş!” dedim. O da bana bakıp, “Bence biraz fazla büyük. Hem de ağır,” diye ekledi.

O an hissettiklerimi anlatamam: “Büyük mü? Ağırlık mı? Bütün bu sıfatlarla mı gerçekten telefonun anlamını anlatıyorsun?” Başka bir insanın telefonunu o kadar sorgulamak, sanırım hiç de uygun olmazdı.

Peki, bir şeyin anlamını sıfatlarla bu kadar fazla açıklamak gerçekten gerekli mi? Hadi gelin, bir de buna bakalım. Telefon ne kadar güzel? Bence “çok güzel” gibi sıfatlarla anlatılacak kadar basit bir şey değil. Ama bu “güzel” kelimesi o kadar kullanılıyor ki, anlamını kaybetmeye başlıyor.

O zaman şöyle bir şey dedim: “Evet, bu telefon gerçekten büyük ama aslında hafif. Yani, ‘güzel’ demek daha derin bir tanımlamadır, tabii!” Arkadaşım şok olmuş bir şekilde bakınca hemen ekledim: “Tamam, tamam, çok derin falan demeyelim, ben de biliyorum telefonu güzel.”

Tüm Sıfatlar Bir Arada: Sınırsız Mı?

Bir de o anki kafa karışıklığım aklıma geldi: “Ya, biz aslında neden hep her şeyin bir sıfatla tanımlanması gerektiğini düşünüyoruz? Bu kadar sıfat mı? İnsanlar duygularını ve düşüncelerini gerçekten sadece kelimelerle anlatmak zorunda mı?” Bu noktada biraz sinirlenip, “Beni tanımadan önce çok daha fazlasını söyleyebilirdiniz!” dedim. Ama tabii, sadece kendi kendime.

Ama sonra fark ettim, aslında bazen sıfatlar gerçekten ihtiyacımız oluyor. Mesela, bir arkadaşımın dediği gibi: “Hayat bazen o kadar sıradan oluyor ki, sıfatlarla renklendirmek çok eğlenceli olabilir.” Yani, sıfatların hayatımıza kattığı o “renkli” dokunuşları gözden kaçırmamak gerek. Ne de olsa, her sıfatın bir yerinde bir parça da olsa gerçeklik var, değil mi?

Sonuç: Sıfatlar, Hayatın Büyüsüdür

Herkesin sıfatlarını kullanma şekli farklı. Bazen bir sıfat bir kişiyi tamamen tanımlar, bazen de fazladan birkaç sıfat, durumu komik hale getirir. Ama tüm sıfatları bir arada kullanmak, o kadar da gerekli değil gibi. Hani o aşırı tatlı ve aşırı ciddi olma halleri… Bence bazen, sıfatları atıp, basitçe “Benimle bir kahve içmek ister misin?” demek en güzeli.

O zaman, sizce de sıfatları bazen fazlasıyla mı kullanıyoruz? Birinin “çok tatlı” demesi ne kadar anlamlı olabilir? Düşünmeden edemiyorum: Tüm sıfat mı? Yorumlarda buluşalım, bakalım bu sıfatlar meselesi nereye gidecek!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
betexper giriş