Üstün Başarı Belgesi Öğretmen Ne İşe Yarar? Bir Umut, Bir Hayal Kırıklığı
Her şey Kayseri’deki o karanlık, soğuk kış akşamlarından birinde başladı. O zamanlar daha çocuk sayılırdım, ama bazen çocuk olmanın ne demek olduğunu bile unutur insan. Hayatımın dönüm noktalarından biriydi, belki de farkında değildim ama o anı düşündükçe bir anı gibi değil, bir hayat dersi gibi geliyor.
O gün okulun sonlarına doğru sınıfta herkes biraz telaşlıydı. Öğretmenim, sık sık “bugün size bir sürprizim var” diyerek sınıfı merak içinde bırakıyordu. O günün sürprizini ilk duyduğumda, içimde bir heyecan dalgası yükseldi. “Üstün başarı belgesi” deniliyordu ve her zaman aklımda bir hedef olarak kalmıştı. Kim bilir, belki de o belge bana çok şey kazandıracaktı.
“Üstün Başarı Belgesi” Dedikçe, Gözlerim Parlıyordu
O zamanlar, biraz da safça, “Üstün başarı belgesi öğretmen ne işe yarar?” diye sorulacak bir soru aklıma gelmiyordu. Belgeyi almak her şey demekti. Hedefim belli, tek yapmam gereken derslerdeki o yüksek notları almak ve gerçekten başarılı olmak. Bu belgenin beni diğerlerinden farklı yapacağına, daha iyi bir insan olacağım gibi hislere kapıldım.
Ama işte o an, içimdeki o umutla başladığım yolculuk, öyle hızlı bir şekilde başka bir şeye dönüştü ki… O anda ne hissettiğimi anlatmak zor. Hem heyecanlıydım, hem de içimde bir türlü atamadığım bir sıkıntı vardı. “Ya başaramazsam?” diye düşünmeden edemedim. O an, öğretmenim belgenin ne işe yaradığını açıklamak için kürsüye doğru ilerledi.
“Bu belge, sadece başarılı öğrenciler için verilecek bir ödül değil. Bu, bir sorumluluk, bir yük. Sizlerden beklenen sadece derslerde başarılı olmanız değil, insan olmanız, erdemli olmanız. O yüzden bu belgeyi almak kolay değil.”
O an, tam o noktada gözlerim biraz daha kararmaya başladı. Herkes mutlu, kimse bir şey anlamadan gülümsüyordu. Ama ben, o belgenin bana nasıl bir sorumluluk yükleyeceğini düşünerek, bir kenara çekildim. Belki de o zaman, üstümdeki o “başarı” baskısının ne kadar ağır olduğunu fark ettim.
Hayal Kırıklığı: Belgeye Bir Adım Kalmıştı
O kadar çaba sarf etmiştim ki! Sınavlar, ödevler, projeler… Yani, öyle düşündüğüm gibi, her şey için bir adım daha atmıştım. Belgenin ne kadar özel olduğunu, ne kadar değerli olduğunu düşündüm. Ama sonuç bir hayal kırıklığıydı.
Sınıfta o gün, öğretmen “belgeler”i dağıtmaya başladığında, herkesin yüzü gülüyordu. Birkaç kişi dışında, belgesi olmayan kimse kalmadı. Ben de kaygıyla sırama yaklaştım. Birer birer alındı belgeler, herkesin alnında gururlu bir ifadeyle dönüp bana bakması, aslında bana bir şey söylemiyordu. İçimde, gururun yansıması olacağı düşüncesiyle aldığım dersten değil, belgenin getireceği özgüvenden daha çok korkuyordum.
Sıra bana geldiğinde, öğretmenim hiç de ilgisini kaybetmeden, sadece adımdan bahsederek belgeyi uzattı. İsmim söylendiğinde, içimden bir şey kopmuş gibi hissettim. Kendi adımı bile duymaz oldum. Ve evet, belgem geldi. Ama içimde, belki de o kadar çok şey bekledim ki, ona dokunduğum an hiçbir şey hissetmedim.
O Belge Ne İşe Yarar?
O belgede yazan her şey bana zamanla değişti. Başarı ve gurur, aslında o kadar da önemli şeyler değilmiş. O belge, bana sadece bir sınavın sonucu olarak geldi. Ama bu başarının anlamı, içimde bir şeyleri değiştireceği düşüncesiyle büyük bir yük haline geldi. “Üstün başarı belgesi öğretmen ne işe yarar?” dediğimde, o zaman anladım. Bu belge, sadece bir kağıt parçası, geriye sadece kağıt üzerindeki imza kaldı.
Ama şunu da kabul ediyorum ki, belgenin olduğu günle, belgesiz gün arasındaki fark da büyük. Belgeyi aldım ama o kadar çok uğraştım ki, artık başarı denilen şeyi gerçekten içselleştiremediğimi fark ettim. İnsanları etkilemek, birine görünmek için değil; sadece kendim için bir şey yapmak gerekirmiş.
Bir Hedefin Olması Önemli Ama Gerçekten Ne İçin?
Bir yıl sonra, o belgeler çoğaldı ve birbirine karıştı. Ama hala hep aklımda kaldı. Gerçek başarı nedir? O belgeyi almak mı? Yoksa bu süreçte senin içsel gelişimin mi? Kendi içimde belgelere, başarıya karşı hissettiğim çatışmalar, sonunda bana sadece bir şey öğretmişti: Gerçek başarı, başkalarının gözünde değil, kendi gözünde olmalı.
Sonuç olarak, “Üstün başarı belgesi öğretmen ne işe yarar?” sorusunun cevabı biraz karışıktı. Belge belki bir anlam taşır, belki bir ödül gibi gelir; ama önemli olan, o yolculuğun seni nereye götürdüğü. Gerçekten neyi başardığınla ilgili bir soru var: İçsel olarak nereye geldin?
O belge bir şekilde önümdeydi ama, zamanla o kadar önemli olmamıştı. Ama bana şu soruyu sordurmuştu: “İçsel başarı, sadece bir ödülden mi ibaret olmalı?”