İçeriğe geç

Hakkâri’nin nüfusunun az olmasının nedeni nedir ?

Hakkâri’nin Nüfusunun Az Olmasının Sebepleri: Bir Hikâye, Bir Yürek

Bir sabah, Hakkâri’nin sarp dağları arasında bir köyde yaşayan Zeynep, sabah güneşinin ilk ışıklarıyla birlikte uyanmıştı. Kafasında tek bir soru vardı: “Neden buralardan gitmek zorunda kaldık?” O an, yıllar sonra dönüp bakıldığında, bu sorunun cevabını sadece kendisi değil, köydeki herkes arayacaktı. Zeynep’in hikâyesi, Hakkâri’nin azalan nüfusunun ardındaki derin ve karmaşık sebepleri anlamaya başlamanın ilk adımıydı.

Zeynep ve Oğuz: Farklı Perspektifler, Aynı Gerçek

Zeynep, köyde büyümüş, oranın topraklarına, havasına, insanlarına derinden bağlı bir kadındı. Fakat ne yazık ki, yıllar içinde yaşadığı köyde birçok şey değişmişti. Oğlu Oğuz, İstanbul’da bir üniversite kazanmıştı. Zeynep, ilk defa evladının büyük bir şehirde eğitim alacağını öğrendiğinde içi buruk bir şekilde gülümsedi. Oğuz’un Hakkâri’den ayrılması, Zeynep için bir kayıp, ama aynı zamanda umut dolu bir başlangıç gibiydi. Oğuz, Zeynep’in aksine çözüm odaklı ve stratejik düşünüyordu. O, büyük şehirde daha iyi fırsatlar ve daha parlak bir gelecek görüyordu.

“Oğuz, neden Hakkâri’de kalmıyorsun?” diye sordu Zeynep. “Burası bizim yurdumuz, sen de burada büyüdün.”

Oğuz, sakin bir şekilde cevap verdi: “Anne, burada iş bulmak zor, okuma fırsatları sınırlı. Hayatımı kurabileceğim bir yer burası değil.”

Zeynep, oğlunun bu sözleriyle derinden sarsıldı. Hakkâri’nin dağları, vadileri, yıllarca burada yaşamanın verdiği huzuru, kimsenin bu topraklarda kalmak istememesi gerçeğiyle birleştiremezdi. Zeynep, Hakkâri’nin azalan nüfusunun nedeninin sadece ekonomik sıkıntılarla açıklanamayacağını biliyordu. Hakkâri, zorlu coğrafyasıyla, hayatta kalmaya çalışan insanlarıyla bilinse de, onu terk etmenin sebepleri daha derindi.

Ekonomik Zorluklar ve Hakkâri’nin Azalan Nüfusu

Oğuz’un sözleri aslında Hakkâri’nin nüfusunun azalmasının temel nedenlerinden sadece biriydi. Bölgedeki ekonomik zorluklar, tarıma dayalı bir ekonominin giderek yetersiz kalması, iş imkânlarının daralması ve gençlerin büyük şehirlere göç etmesi, Hakkâri’deki nüfus kaybının en açık sebeplerindendi. Bu, sadece Oğuz’un ya da diğer gençlerin değil, birçok Hakkâri sakininin hayatına etki etmişti. Hakkâri, büyük şehirlerdeki yaşam tarzına karşı koymakta zorlanıyordu. Tarım ve hayvancılıkla geçim sağlayan aileler, gelir yetersizliği ve imkân eksikliği nedeniyle daha fazla dayanamayarak büyük şehirlere göç etmek zorunda kaldılar.

Zeynep’in Empatik Bakışı: Toplumun Duygusal Yönü

Zeynep, oğlunun ayrılığını kabullenmişti ama bir yandan da Hakkâri’nin dağlarında hayatta kalmaya çalışan ve toprağına bağlı kalmaya çalışan insanları düşünüyordu. “Her şey para değil” diye düşündü. Hakkâri’nin azalan nüfusunu anlamak için sadece ekonomik faktörlere bakmak yetmezdi. Toplumun değerleri, kadınların ve erkeklerin bakış açıları da önemliydi. Kadınlar, genellikle duygusal bir bağ kurarak toplumsal yapılarını devam ettirmeye çalışıyorlardı. Onlar, ailelerini ve komşularını korumak için elinden geleni yapıyor, hayatlarını burada geçirme kararlılığıyla tüm zorluklara karşı direniyorlardı.

Zeynep’in içinde bulunduğu bu topluluk, köydeki en küçük olayı bile birbirine anlatır, her bireyin hikâyesine dair derin bir empati geliştirirdi. Hakkâri’deki kadınlar için bu topraklar, sadece bir yaşam alanı değil, aynı zamanda bir kimlikti. Ancak ne yazık ki, geçim zorlukları, yerel yönetimin yetersiz desteği ve eğitim fırsatlarının sınırlı olması, bu toplumu büyük ölçüde dışarıya, yani büyük şehirlere göç etmeye zorlamıştı.

Hakkâri’nin Geleceği: Bir Seçim, Bir Umut

Zeynep, gözlerini uzaklara dikerken Hakkâri’nin geleceği için bir şeyler yapmak gerektiğini düşündü. “Bizim gibi insanlar buraları terk etmemeli,” dedi kendi kendine. “Ama belki de burada bir şeyler değişmeli. Ekonomik fırsatlar yaratılmalı, gençlere daha fazla imkan sunulmalı. Bunu yaparsak, Hakkâri’deki kalp hala atar.”

Oğuz’un büyük şehre gitmesi, Hakkâri’nin geçmişinden geleceğine bir yolculuk gibiydi. Oğuz’un kararları, Zeynep için bir kayıptı, ama aynı zamanda Hakkâri’nin azalan nüfusunu değiştirecek adımların bir parçası olabilirdi.

Siz Ne Düşünüyorsunuz?

Hakkâri’nin nüfusunun azalmasının sebepleri sizce neler? Bölgedeki insanlar için hangi adımlar atılmalı, yoksa Hakkâri’nin göçü devam mı edecek? Bu konuda sizin görüşleriniz neler? Yorumlarda buluşalım ve hep birlikte çözümler arayalım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
pubg mobile ucbetkombetexper girişbetkom