İçeriğe geç

Bir insan neden çok duygusal olur ?

Bir İnsan Neden Çok Duygusal Olur?

Bazen insanlar, duygularını kontrol edemeyip bir anda gözlerinden yaşlar süzüldüğünde kendilerine bile şaşırabilirler. Tıpkı Zeynep gibi… Bunu paylaşırken, birinin beni anlamasından korkuyorum. Ama belki de, duygu dünyamızın derinliklerine inmek, ruhumuzu biraz daha rahatlatır. Hadi gelin, bir hikaye ile birlikte, bu soruya yanıt arayalım.

Zeynep, hayatının belki de en zor dönemindeydi. Aniden, çok sevdiği annesinin hastalandığını öğrendi. Birçok şeyin hızla değiştiğini fark etti. Her geçen gün, annesinin sağlığı biraz daha kötüleşiyor, o da çaresizlik içinde her türlü tedaviye başvuruyor, fakat hiçbiri beklediği gibi sonuçlanmıyordu. Zeynep’in dünya görüşü, annesinin sağlık durumu ile birlikte değişiyordu.

Bir sabah, Zeynep’in yakın arkadaşı Emre ile buluştu. Emre, bir erkeğin çözüm odaklı yaklaşımını karakterinde taşırdı. Zeynep, gözyaşlarını silerken, Emre’nin ona “Bunu kabullenmelisin, sağlıklı kalabilmek için ne yapman gerektiğini bilmelisin,” demesi, ona garip bir şekilde uzak geldi. Çünkü, bir taraftan Emre’nin söylediklerinin mantıklı olduğunun farkındaydı, ama bir başka taraftan da o kadar duygusal bir boşlukta hissediyordu ki, sadece biraz anlayışa ihtiyacı vardı.

Zeynep, Emre’nin çözüm önerilerinden bahsediyor olsa da, aslında o an, çözüm değil, sadece birinin yanına oturup, onun içinde bulunduğu duygusal boşluğa ortak olmasını istiyordu. Duygusal bir tepki, doğru olanı görmekten daha önemli hale gelmişti. Çünkü, bazen insanlar bir şeylerin üstesinden gelmek için mantıklı adımlar atmayı değil, hissettiklerini dile getirebileceği birini ararlar.

Emre ise Zeynep’in duygu dünyasına tamamen yabancıydı. Onun için her şey netti; hastalık ve ölüm gibi şeylerle savaşmak yerine, onları nasıl çözebileceğini düşünmesi gerekiyordu. Zeynep’in sürekli olarak içini dökmesi, Emre’nin gözünde bir tür “zayıflık” olarak görünüyordu. Çözüm odaklı bir yaklaşım ona daha mantıklı geliyordu. Ama ne yazık ki Zeynep’in yaşadığı duygusal yük, hiç de hafif değildi.

Bir gün, Zeynep ve Emre bir kafenin köşesinde oturuyorlardı. Zeynep, hıçkırıklara boğulmuştu ve gözlerinden akan yaşları silmek için defalarca çabalarını gösteriyordu. Emre, ona “Zeynep, eğer bir şeyin önüne geçmek istiyorsan, bu acıyı kabullenmeyi bırakmalısın. Annenin bu durumu ne kadar üzücü olsa da senin de bir hayatın var” dedi. Ancak Zeynep bu sözleri duymazdan geldi. İçindeki duygusal boşluk o kadar büyümüştü ki, sadece birinin, ona kalbini açabilmesi için bir fırsat vermesi gerekiyordu.

O an, Zeynep, Emre’ye döndü ve “Bunu nasıl anlayabilirsin ki?” diye fısıldadı. “Bazen insanlar çözüm aramıyor, sadece birinin onların acısını hissetmesini istiyorlar. Duygularımızı hissetmek, bir şeyleri değiştirmeye çalışmaktan daha önemli hale gelebilir.”

Emre biraz sessizleşti. Sonra, yavaşça başını sallayarak, “Sanırım anlamaya başladım,” dedi. “Ama hala, ne yapabileceğimizi düşünmeden duramıyorum.”

Zeynep, içini çekerek gülümsedi. “Biliyorum, Emre. Ama bazen, çözüm aramak yerine, sadece birlikte ağlamak da bir çözüm olabilir.”

Bazen duygulara olan yakınlık, hayatın zorluklarına karşı bir direnç değil, bir teselli olabilir. Zeynep’in içindeki duygusal fırtınaları anlamak, onun için sadece bir çözüm değil, bir anlam bulmaktı. Çünkü insanlar her zaman mantıklı düşünemeyebilirler; bazen duygusal patlamalar, hayatın getirdiği en ağır yükleri taşımanın bir yoludur.

Zeynep’in hissettiği bu duygusal yoğunluk, aslında bizlerin çok da yabancı olmadığı bir durumdur. Hayatın zorlukları karşısında hissettiklerimiz, kimisi için çözüm odaklı düşüncelerle, kimisi içinse bir empatiyle daha kolay taşınır. Bir insan neden duygusal olur? Çünkü bazen, duyguların peşinden gitmek, bir anlam arayışı olabilir. Ve bazen, sadece birinin empatik bir yaklaşımıyla, o duyguların ne kadar kıymetli olduğunu fark edebiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
holiganbet güncel girişholiganbet güncel girişcasibomcasibombetexper giriş